Yabancı dili akıcı bir şekilde konuşabilmek için izlemeniz gereken adımlar!
Yabancı dili akıcı konuşabilmek sizin için bir hayal mi? Yabancı dilde kendinizi ifade etmekte zorlanıyor musunuz?
Tam bir şey söylemek isterken, gerekli kelimeler aklınızdan uçup gidiyor mu? Cümleyi nasıl kuracağınızı şaşırıyor musunuz? Ya da o ilk konuşmayı yapmaya cesaret bulamıyor musunuz?
Yabancı dili hızlı bir şekilde akıcı konuşabilmek için size birkaç önerimiz olacak ama şimdiden söylememiz gerekir ki, yapmanız gerekenler çok da sizi şaşırtmayacak. Çünkü yapmanız gereken aslında KONUŞMAK!
Bir çoğumuz dil öğrenirken, okuma, yazma, dilbilgisi alanlarına yöneliyoruz , yani KONUŞMAK dışında gereken her şeyi yapıyoruz. Ama bir dili konuşabilmenin tek yolu, yine KONUŞMAKTIR.
Konuşmak için en doğru zamanı beklemeyi bırakın, çünkü o, siz sustukça hiçbir zaman gelmeyecek. O zaman şimdi yabancı dilde konuşma zamanı!
Dil öğreniminde en uygun strateji uygulamadır!
Bir dili hızlı öğrenmek istiyorsanız, onu kullanmalısınız. Konuşma için de aynı şey geçerli.
Konuşma meselesini fazla karmaşık ve içinden çıkılmaz bir şekilde görmenize gerek yok.
Konuşmak, her zaman ‘konuşmak’ değildir
Konuşmak derken kastetmek istediğimiz, bir yabancı ile sürekli olarak o dilde konuşmak değildir.
Konuşma meselesini çözebilmek için hemen kendinizi bir yabancının önüne atmayın, bu dil eğitiminin başındaki motivasyonunuzu kırabilir. Kendinize zaman tanıyın, adım adım ilerleyin.
Doğru konuşabilmek için ilk aşamada sadece kelimeleri, daha sonra birkaç cümleyi sözlü ifade edin, sonra onlar zamanla genişleyecektir.
Kendi kendinize konuşarak temeli kurun!
Temeli oluşturmak ve gerçek bir konuşmaya hazırlanmak için en iyi yöntem kendi kendinize konuşmaktır! Deli miyim ben, dediğinizi duyar gibiyiz ama işin ucunda akıcı bir şekilde yabancı dil konuşmak varsa buna değer.
Buna biz ‘kuru çalışma’ diyoruz. Yüzmeyi nasıl öğrendiğinizi hatırlayın, kimse sizi hemen denize ya da havuza atıp ‘hadi yüz’ demedi, ilk olarak yüzme esnasında yapmanız gereken birkaç temel hareketi kuru ortamda denediniz. İşte yabancı dilde konuşmayı öğrenmek de bu şekilde oluyor gerçekten. Hemen bir yabancı ile konuşmayı denemeden önce kendi kendinize konuşarak ön hazırlığınızı yapın!
İlk basit diyalog çok önemli
İlk büyük göreviniz! Şimdiye kadar hiçbir yabancı ile konuşmadıysanız bu adım sizin için en zoru olacaktır. Bir yabancı ile birkaç kelimelik de olsa, kuracağınız ilk diyalogu başarabileceksiniz, size inanıyoruz!
İlk basit diyalog ile ilgili size vereceğimiz en önemli ipucu, konuşmayı fazla uzun tutmak olacaktır. Bir dakikalık bir konuşma, birkaç cümle yeterli. Önemli olan diyalog kurmak için bir adım atmış olmanız. Bu adımı attıktan sonra ilerlemeniz çok daha hızlı olacaktır.
Buz gibi soğuk bir suya bir ayağınızı soktuğunuzu, şimdi sıranın diğer ayağınızda olduğunu ve ardından yavaş yavaş tüm vücudunuzu soğuk suya sokacağınızı düşünün.
Soğuk suya balıklama atlayıp kendinize eziyet çektirmediğiniz ve tüm özgüveninizi alt üst etmediğiniz için, şimdi yavaş ama sağlam adımlarla yabancı dilde akıcı konuşmaya hazırlanıyorsunuz!
Yabancı dilde konuşmak da işte böyle bir şey, artık kuracağınız diyaloglar gittikçe daha kapsamlı ve akıcı olacak.
‘Dil partneri’ edinin
Türkçe öğrenmek isteyen bir İngiliz ve İngilizce öğrenmek isteyen bir Türk, bundan daha iyi bir ikili olamaz!
Sosyal medyadan ya da çeşitli kanallardan araştırmalar yaparak (yabancıların mail grupları, Facebook grupları vb.), ilanlar vererek ya da çevrenizden, akıcı olarak konuşmak istediğiniz yabancı dili, ana dili olarak konuşan ama Türkçe öğrenmek isteyen bir partner bulun. Haftanın belirli günleri buluşup (ya da telefon, Skype vb.) konuşmalarınızın yarısını onun ana dilinde, diğer yarısını da sizin anadilinizde sürdürün.
Ama sürdüreceğiniz diyaloglar, tüm süreçte olduğu gibi yine adım adım ilerlesin. Örneğin ilk olarak ‘kendini tanıtma’, ‘hobiler’ gibi basit şeylerle başlayın. Özetle her diyalog çalışmasından önce konu belirlemiş ve birkaç kelime de olsa araştırmış olsun. Böylelikle size çok daha faydalı olacaktır.
İlerleyen zamanlarda, konuları daha karmaşıklaştırıp diyalog sürelerini de uzatmayı tercih edin.
Cümlelerinizi sürekli düzeltmeyin!
Kuracağınız ilk cümleler muhtemelen hatalı olacaktır, daha doğrusu hazırlıksız yakalandığınız diyalog konularında (laf lafı açabilir sonuçta) konuşurken, dilbilgisi hataları yapmanız, uygun kelimeyi bulmamanız, düşünce ve konuşma hızını kontrol edemediğinizden ötürü oluşan büyük molalar gibi zorluklarla karşılaşmanız yüksek bir ihtimaldir. Bunları dert etmeyin, partnerinizle sürdüreceğiniz diyaloglar, düzeltmelerle sürekli olarak kesilmesin. Bunları arada sırada yapın ya da siz konuşurken partneriz cümleniz bitince sizi düzeltsin, cümlenin ortasında değil!
Daha sonra cümleleriniz kendiliğinden düzelmeye başlayacaktır, gittikçe karşı taraf sizi daha iyi anlayacaktır. Siz de, o dildeki doğru cümle yapılarını dinleye dinleye, kurduğunuz bazı cümlelerin yanlış olduğunu bir süre sonra kendiniz de fark edip kendi kendinizi düzeltmeye başlayacaksınız. Geri kalan düzeltmelerinizi partneriniz zaten yapacaktır.
Düzenli olarak konuşun
İlk birkaç diyalogu tamamladığınıza göre bu işte devamlılık sağlayabilmek için yapmanız gereken şey, bunu bir alışkanlık haline getirmek. ‘Dil nankördür’ sözünü herkes bilir, hele ki dili yeni öğreniyorsanız, o dil daha da nankördür, ihmal edilmeyi hiç affetmez!
Haftada 1-2 gününüzün birer saatini, mutlaka bir dil partneri ile o dilde diyalog kurmaya ayırın. Dilerseniz, sürekli aynı kişiyle konuşmamak adına, kendinize başka ana dil konuşmacıları bulabilirsiniz (halinizden anlayan biri olsun), böylelikle farklı kelimeler öğrenebilirsiz, çünkü herkesin kendine göre bir ifade üslubu ve kelime dağarcığı vardır. Ara ara da, mutlaka evde yine kendi kendinize konuşmaya devam edin, bırakın size deli desinler!
Dilinizin Sınırları, Dünyanızın Sınırlarıdır.
Yorumlar