Dil Öğrenirken Yazma mı yoksa Konuşma mı daha etkili?
Yabancı dilde yeni kelimeler öğrenmek için hangisi daha iyi; yazma mı, konuşma mı? Bu kesinlikle, dille ilgili farklı tartışmalarda ortaya çıkan sorulardan biridir.
Bu soru için çok farklı cevaplar mevcut. İşte bu yüzden size bu soru için bellek tabanlı / bilim tabanlı bir cevap vermeye çalışacağız. Haydi, incelemeye başlayalım!
Yabancı Dil Öğrenirken Konuşma da Yazma da Çok Etkilidir
Hem yazma hem de konuşma oldukça etkili öğrenme yöntemleridir. Bunun pek çok nedeni var ama en önemli olarak düşünülebilecek üçü ile başlayalım.
1) Üretim etkisi
“Üretim etkisi” ilk kez 1972’de Hopkins ve Edwards tarafından ortaya atıldı. Ne yazık ki, uzun yıllar boyunca bilim dünyasının dikkatinden kaçtı.
Üretim etkisi, sadece sessizce duyulan veya okunanla karşılaştırıldığında, etkin bir şekilde üretilen herhangi bir bilginin gelişmiş geri çağırımını gösterir.
Örneğin, sessizce okunan kelimelere kıyasla yüksek sesle okunan kelimeleri daha iyi hatırlama eğilimindeyiz.
Basitçe söylemek gerekirse, aktif öğrenme daha iyi hatırlamanıza yardımcı olur.
2) Derin işleme (İşleme Etkisinin Düzeyleri)
Bu olgu Fergus I. M. Craik ve Robert S. Lockhart tarafından 1972’de tanımlandı.
İşlem Etkisinin Düzeyleri, bilginin aktif ve emek sarf edilir şekilde işlendiğinde daha iyi hatırlandığını gösterir.
Bir başka deyişle, daha derin analiz seviyeleri, sığ analiz seviyelerine göre daha ayrıntılı, daha uzun süreli ve daha güçlü hafıza izleri üretir.
Sığ işleme (örneğin, fonemik ve ortografik bileşenlere dayanan işleme) hızlı yok olmaya duyarlı kırılgan bellek izine yol açar. Bunun aksine, derin işleme (ör., Semantik işleme), daha uzun süreli bir bellek izi yaratır..
Dil öğrenimi dünyasında, cümlelerin oluşturulması aslında kelimelerin derin işlenmesini sağlamanın en anlamlı yollarından biridir.
3) Retiküler aktive edici sistem (RAS)
Yazma ve konuşmanın diğer bir avantajı da, retiküler aktive edici sistem (RAS) olarak adlandırılan beyin bölümünü aktive etmesidir.
Peki, neden önemlidir?
RAS bir beynin küçük bir parçası olmasına rağmen çok önemli bir rol oynamaktadır – bilinçli zihnin içine girmesine izin verilen bilginin filtresidir.
Her günün her saniyesi, alakalı olanı seçmek için duyusal organların sağladığı tonlarca bilgiyi yorulmadan bulur. RAS olmadan beyninizi neredeyse aşırı yükleyecek ve düşünmeyi engelleyecek aşırı miktarda bilgilere sürekli maruz kalırsınız.
Neyse ki, retiküler aktive edici sistem (RAS), beyninizin sizin için en önemli olanı ve değerlerinize, ihtiyaçlarınıza, ilgi alanlarınıza ve hedeflerinize dayanarak sizinle alakalı olanı yakalamasına yardımcı olduğu için bu gerçekleşmez.
Gördüğünüz gibi hem konuşma hem de yazma, kullandığınız kelimeleri zihninizin ön planına koymaya yardımcı olur.
Ve..
- Yabancı dil ne sadece konuşarak ne de sadece yazarak öğrenilir.
- Yabancı dil bilindik kurslarda elinizde bir set kitap seti ile ne ortalıktan kaybolan hocalarla ne de sadece online alıştırmalarla öğrenilir.
- Yabancı dil, gerçek filologların kurduğu ve gerçek eğitmenlerin çalıştığı Formula Lingua’da özel ders ile hakkını vererek öğrenilir!
Yazma ve konuşmanın dil öğrenmede hafızaya olan etkisini ileriki yazılarımızda paylaşmaya devam edeceğiz..